Türk
medyası ile rakibi yabancı ülke medyalarının, ilkeler, yöntemler ve
değerler açısından kısa bir karşılaştırmasının yanı sıra günlük
hayatımızda medyanın yönlendirici rolünü anlatan bir kitap Apoletli Medya. Galatasaray Lisesi mezunu (!!!) ve Fransa'da hukuk tahsili yapmış gazeteci Ragıp Duran tarafından
kaleme alınmış, Patika Yayınları tarafından 1996 yılında ilk baskısı,
Belge Yayınları tarafından da 2000 yılında ikinci baskısı yapılmış.
Ragıp
Duran, özel televizyon ve radyo kanallarının piyasada arz-ı endamıyle
birlikte yaptıkları haberciliğin TRT haberciliğinden farkının
olmadığını, içeriklerinin Çankaya ve Konut perspektifleri ile sınırlı
kaldığını, hatta Genelkurmay Başkanlığının Genel Yayın Başkanlığını
devam ettirdiğini (önceden öyleymiş), gazetelerin bir omzuna nazar
boncuğu diğerine astsubay pırpırı taktığını vurguluyor.
Çoksesliliğin
oluşmadığından bahisle 5 ayrı mikrofonun 5 ayrı adamda olması
gerekirken mikrofonların aynı adamın elinde olduğunu, aynı adamın 5 ayrı
ekranda birden göründüğünü ifade ediyor. Tüm medyayı ideolojik ve
siyasi olarak besleyen kaynağın devlete sadakat, milli birlik ve
beraberlik adı verilen muğlak tanımlar olduğunu, insan haklarına ilgisiz
kalınıp demokrasinin boşlandığını ifade ediyor.
Yazar,
beynimizi, gözümüzü ve kulağımızı işgal altında tutan medyanın tek
başına bağımsız bir odak olamadığını, başta devlet olmak üzere çeşitli
güç çıkar odaklarına hizmet ettiğini belirtiyor.
Harbiye
talebesinin Cumhurbaşkanlığını düşlediği gibi 90'ların gazetecisinin de
siyasi yada ekonomik iktidarın zirvelerine yerleşmeyi düşlediğinden
kaleminin bağımsız olmasının düşünülemeyeceği özellikle vurgulanıyor.
Oysa ciddi bir medyanın; siyaseti etkileyebilme, ekonomik güç
oluşturabilme, devletin üst yapısını şekillendirebilme, kamuoyu
yaratabilme gibi sıradan olmayan özellikleri bulunmaktadır.
Yazara
göre Türkiye'de medya; okuru ve kamuoyunu bilgilendirme asli görevinin
yerine yönlendirme, akıl öğretme, tutum almaya zorlama ve kamouoyu
oluşturmak gibi faaliyetleri yaptığından haber vermekten çok propaganda
aracı olarak kullanılmakta ve torna tezgahından hep birbirine benzeyen
medyatik ürünler çıkarmaktadır.
Fransa'da yayınlanan Le Monde
(Dünya) gazetesinin yöneticileri temel meslek ilkeleri olarak şunları
belirlemişlerdir: Ekonomik bağımsızlık, kurumsal bağımsızlık, haberde
doğruluk ve hassasiyet, zamana karşı doğruyu savunmak, hataları kabul
etmek, haberin içerde tartışılması, kollektif çalışma, iyi niyet,
dürüstlük, uzmanlık ve yetenek.
Medyanın işlevlerini, ilkelerini,
propaganda amacıyla nasıl kullanıldığını merak edenler için incelemeye
değer bir eser Apoletli Medya.
Mutluluk içinde kalınız efendim...